Kakule bitkisi zencefilgiller ailesinden gelmekte ve Güney Hindistan, Sri Lanka’nın yağmur ormanları, Guatemala ve Tanzanya, Nepal, Malezya gibi ülkeler kökeni olup, diğer tropik ülkelerde de yetiştirilmektedir. Kakule, Seylan Kakulesi, Malabar Kakulesi ve Siyam Kakulesi olarak farklı isimleri bulunmaktadır. Sarımsı yeşil kakule ve kirli beyazımsı siyah kakule olarak ise iki çeşidi vardır.
Kakule, A vitamini (keçi sütü, inek sütü, tavuk, ciğer ezmesi, yumurta, ıspanak, havuç, domates vb), C vitamini (portakal, greyfurt, kivi, maydanoz, biber vb), sodyum (tuz, ketçap, hardal sosu vb), potasyum (kuru fasulye, kuru kayısı, kırmızı pancar yaprakları), kalsiyum (yeşillikler, yarım yağlı peynir, yarım yağlı süt ve yoğurt gibi), demir (karaciğer, kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeler, taze ve kuru meyveler vb), manganez (sert kabuklu meyveler, tam tahıllı ürünler, ananas, üzüm, çilek gibi meyveler), magnezyum (badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişler domates, soğan ve yeşil yapraklı sebzeler gibi), fosfor (ayva, balık, et, hurma, hindi vb) ve çinko (karides, istiridye, balık, kabak çekirdeği vb gıdalar) gibi vitamin ve mineralleri barındırır.
Günlük tüketimde önerilen miktar ise bir çay kaşığı dolusu kakule bitkisi tozunun bal ile birlikte günde iki kez kullanılmasıdır. Çay olarak içiminde ise bir tatlı kaşığı kadar kakule bir su bardağı su ile 10 dakika demlenerek tüketilebilir.
Kakule Bitkisi ve Faydaları:
- Sindirim sistemi sorunlarının giderilmesine yardımcı olur. Yemeklere baharat olarak katıldığında mide yanması ve mide ağrısı gibi sorunların ortaya çıkmasına engel olur. Çünkü kakule mide suyu, hidroklorik asit enzimler ve safranın normal salgılanmasını sağlayarak özellikle kronik bulantı ve mide ağrısı yaşayan kişilerde mide aktivitesini kolaylaştırmaktadır.. Bağırsak parazitlerinden kurtulmak için de kullanılabilir. Kakule tüketerek idrar ve gaz söktürücü özelliklerinden faydalanabilirler.
- Kakule bitkisi en yaygın şekilde bilinen özelliklerinden biri de ağız kokusunu giderici ve tükürük salgılamaya yardımcı olmasıdır. Bir çay kaşığı kakule tohumu çiğnenerek yutulduğunda ağız kokusunu giderilmesine yardımcı olur.
- Antimikrobiyal özelliği kanıtlanmış ve kakulenin yiyeceklerde koruyucu katkı maddesi olarak kullanılabileceği öne sürülmüştür.
Çeşitli hayvan deneylerinde kakulenin; antioksidan, antihipertansif, antibakteriyal, platalet toplanmasını önleyici ve antikanser özellikleri olduğu görülmüştür. Kanserli hücrelerin yayılmasını engelleyerek sağlıklı hücreleri koruyan ve sağlıklı hücrelerin çoğalmasını sağlayan bitki, bu açıdan /birçok insana da ümit olmaktadır. Kakule ekstratlarının antikanser özellik gösteren doğal katil hücrelerinin sitotoksik aktivitesini arttırmaya aracılık edebileceği bulunmuş ve sonuç olarak; kakule ekstratlarının çeşitli inflamatuar koşullar ve çeşitli kanser türlerini tedavi etmek veya önlemek için tedavi edici ajanlar olarak kullanılabileceği kaydedilmiştir.
Kakule IC3 (İndol-3-karbinol) ve DIM (diindolylmethane) içermektedir. Bu fito kimyasallar hormona bağlı olan kanserleri savuşturmak için yardımcı kanser savaşçıları olarak bilinmektedir.
Yine antikanser etkisini ortaya koyan, ratlar üzerinde yapılan farklı bir çalışmada; hepatoselüler (karaciğer hücresi) karsinomaya karşı karaciğerdeki antioksidan enzimlerin katalaz aktivitesini arttırdığı gözlenmiştir. Kakulenin; karaciğer büyümesi, dislipidemi (kan lipit profilinin bozukluğu), açlık hiperglisemisi ve metabolik sendromu önlemede de etkileri olduğu düşünülmektedir.
Kakule bitkisi yüksek oranda manganaz içermektedir. Bu nedenle, kan şekeri ile mücadele edebilmek için doğru bir seçim olmaktadır. Bu sebeple kakule, diyabetin tedavisinde de kullanılabilir. Yapılan bir çalışma sonucunda 125 gram arpa tohumu (Hordeum vulgare) kavrulup, 50 gram nohutla (Cicer arietinum) karıştırılıp, içine 50 gram kakule eklendiğinde ve bu karışım günde üç çay kaşığı su ile tüketildiğinde, kan şekerini kontrol altına aldığı belirlenmiştir.
12 hafta boyunca, günde 3 gram kakule tozu tüketen hipertansiyon hastaları üzerinde yapılan bir çalışmada; kan basıncının önemli derecede düştüğü gözlemlenmiştir.