Son dönemlerde sıklıkla karşılaştığımız ketojenik diyetin bilimsel boyutlarını sizler için araştırdık. Ketojenik diyet 1920’den beri dirençli çocukluk çağı epilepsi tedavisinde kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar da ketojenik diyetle tedavi edilen çocuklarda nöbet sıklıklarının azaldığı gözlemlenmiştir.
Ketojenik diyet nedir ?
Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat, yeterli protein ve yüksek yağ içeriği olan bir diyettir. Yani bu durumu şöyle açıklayabiliriz. Normal bir diyet programında günlük enerjinin %50-60 karbonhidratlardan, %15-20’si proteinlerden, % 20-30’u yağlardan karşılanmalıdır. Ketojenik diyette ise %10′ u karbonhidratlardan, %25-30 proteinlerden, %50-60′ i yağlardan oluşmaktadır.
Bu diyette ki amaç; yağların metabolize olması ile kısa sürede yağ kaybını sağlamaktır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Diyette karbonhidratın 50 gramdan düşük olması kanda keton cisimciklerinin artması ile ketozis oluşmaktadır.
Ketosiz diye adlandırdığımız olay ise yeterli karbonhidrat alınamadığında; vücudumuz enerji elde etmek için yağları kullanır ve kanınızda yağın fazla metabolize olması ile keton cisimcikler ortaya çıkar. Bu durum idrarda ve nefeste oluşan aseton kokusuyla veya keton ölçen idrar çubuklarla anlaşılabilir.
Peki diyette hangi besinler var?
- Öncelikle hayvansal besinlerden: balık, kırmızı ve beyaz et, yumurta, peynir ve türevleri, tereyağı
- Sebze ve meyvelerden: ıspanak, lahana, roka, marul, brokoli, karnabahar, avokado, çilek, böğürtlen, ahududu, yaban mersini
- Yağlı tohumlardan: ceviz, fındık, ay çekirdeği, kaju
- Yağlardan: hindistan cevizi yağı, çörek otu yağı, iyi zeytinyağı, susam yağı, vs.
- Tatlandırıcıların tüketimi serbesttir.
Ama; buğday, mısır, pirinç, yulaf türevleri gibi tahıllar, patates, şeker, bal, pekmez, meyvelerden elma, muz, portakal, kavun, karpuz ve baklagillere bu diyette yer verilmemektedir.
Peki Ketojenik Diyet Uygulanılmalı mı?
Ketojenik diyet uzun süre uygulandığında;
- Sıvı- elektrolit dengesizliğine
- Gastrointestinal hastalıklara
- Bağırsak problemlerine
- Kalp ve damar hastalıklarına
- Böbreklerde hasara
- Osteoporoz riskine
- Kanda ürik asit yükselmesi ve gut hastalığına
- Kolesterol ve lipit düzeyinde yükselmelere neden olmaktadır.
Bu yüzden öncelikle zayıflama diyetlerinde uzun vadeli ilk hedef olmamalı. Bu diyet en fazla 10 gün sürecek şekilde kontrollü ve planlı ilerlenildiğinde kilo ve yağ kaybına olumlu etki sağlayabilmektedir
Dilerseniz Paleo Diyeti Nedir, Nasıl Yapılır? hakkında da bilgi alabilirsiniz.