İnsanoğlu açlığı her zaman yemek yemek ile ilişkilendirdi. Acıkmak bizim için her zaman birşeyler yememizi gerektiren ihtiyaç hali olmuştur. Oysa ki asıl açlığımız nefese duyulan açlıktır. Hücreler en çok oksijen ile beslenmeye ihtiyaç duyar. Yaşam nefes ile başlayıp nefes ile sona erer, dolayısı ile nefesin doğru alınması yaşamı her anlamda direk etkiler. Günlük besin alımınızdan daha önemli bir yere sahip olan nefes bedenin ilk besin kaynağıdır.
Doğru nefes alamayan bir kişi tam olarak tokluk hissedemeyecektir. Her ne kadar yerse yesin daima açlık hisseden kişilerin neredeyse tamamında nefes bozuktur. Bedenin doyuma ulaşmasının tek yolu olan doğru nefes öğrenildiğinde, diyet yapmak ya da sağlıklı beslenmek çok daha kolaydır. Bir düşünün yemek yersiniz fakat mideniz tok olsa bile hala aç hissedersiniz, bu duygusal açlık durumu hem hücrelerimizin hem de bedenimizin bütün olarak oksijenden yararlanamaması ve zihnen temiz olunamaması ile alakalıdır.
Nefesin nasılsa yaşamında öyledir !